Şimdi en açık renginde gözlerin
Şimdi benimlesin tüm kaygılardan uzak
Anlatılmaz bir şey var aramızda hazin
Şiir gibi bir şey seninle yaşamak
Bulutsuz bir gökyüzüdür güzelliğin
Yıldızların en parlak olduğu zamansın
Denizlerim senin kıyılarında sakin
Bırak ellerini avuçlarımda kalsın
Çirkin olan, fena olan ne varsa unut
Gözlerimin söylediği şarkıyı dinle
Ellerimizde sevgi, içimizde umut
Bütün iyilikleri paylaşalım seninle
Aşkın büyülü sesini duyuyor musun
Şimdi onun gülleri açan güz bahçelerinde
Gitme ki günlerimiz gecelerimiz olsun
Çoban kulübelerinde, balıkçı kahvelerinde
Varlığın dudaklarımda bir bal tadı
Yokluğun en korkuncu ölümlerin
Senden başka dindiren olmadı
Acısını içimde kanayan yerin
Benimle kal zaman bitinceye kadar
Benim ol yüzyıllar ve çağlar boyunca
Bir ömürdür seninle geçen dakikalar
Ölümden güçlüyüm sen yanımda olunca
Şimdi öyle büyük ki beraberliğimiz
Nabzın benim bileklerimde vurmakta
Artık bütün kaygıların ötesindeyiz
Benimle en güzelsin aynalardan uzakta
Ümit Yaşar OĞUZCAN
23 Mayıs 2012 Çarşamba
21 Mayıs 2012 Pazartesi
Adım Adım Hedefime
Neredeyse 4 ay olmuş "Impossible is nothing!" yazısını yazalı. Orada bahsi geçen ilk 6 aylık planımda gerçekleştirmeyi başardığım kısmın yüzdesini görebilmek için oturdum bu kez bilgisayar başına.
Bu 4 ayda iş değiştirmek, eve çıkmak, nispeten daha düzenli bir şekilde yazmak (yalnızca blog değil) gibi zor olarak sayabileceğim hedeflerimi gerçekleştirmeyi başarmışım. İlk işimde 2 sene, ikinci işimde 1 sene geçirdikten sonra ve o 1 seneyi pestil olarak doldurduktan sonra, artık sanırım biraz dinlenmeyi hak etmişimdir. Kastettiğim dinlenme tabii ki yeni iş öncesi tatili değil, daha az gecemi gündüzümü alacak bir işten bahsediyorum. Kendime, zevklerime ayıracağım zamanı ayın belirli günleriyle sınırlı tutmamamı sağlayabilecek bir işe başladım 21 Mayıs itibariyle. Ev değişeli 1 ay oldu, yazılarım ise özellikle hayatımda biri çok büyük bir yer kaplamaya başladığından beri, inanılmaz bir ivme gösterdi. Geriye kalan hedeflerde sapma yok ama azıcık ucundan bir erteleme olduğu gerçeğini gizleyemeyeceğim. Mezuniyet, ehliyet, ingilizce seviyem ve SM yönetimi ile ilgili bilgi düzeyimi arttırmak gibi hedeflerim ise zaman içerisinde ilerlemeye devam edecek. Kendimden tatmin olup da, karşılarına tick atıncaya kadar da içim rahat etmeyecek.
Değişmeyen tek şey, değişimin kendisiyken; olduğum yerde saymaya niyetim yok. Her gün bir adım daha atarak hedefime erişmeliyim.
Bu 4 ayda iş değiştirmek, eve çıkmak, nispeten daha düzenli bir şekilde yazmak (yalnızca blog değil) gibi zor olarak sayabileceğim hedeflerimi gerçekleştirmeyi başarmışım. İlk işimde 2 sene, ikinci işimde 1 sene geçirdikten sonra ve o 1 seneyi pestil olarak doldurduktan sonra, artık sanırım biraz dinlenmeyi hak etmişimdir. Kastettiğim dinlenme tabii ki yeni iş öncesi tatili değil, daha az gecemi gündüzümü alacak bir işten bahsediyorum. Kendime, zevklerime ayıracağım zamanı ayın belirli günleriyle sınırlı tutmamamı sağlayabilecek bir işe başladım 21 Mayıs itibariyle. Ev değişeli 1 ay oldu, yazılarım ise özellikle hayatımda biri çok büyük bir yer kaplamaya başladığından beri, inanılmaz bir ivme gösterdi. Geriye kalan hedeflerde sapma yok ama azıcık ucundan bir erteleme olduğu gerçeğini gizleyemeyeceğim. Mezuniyet, ehliyet, ingilizce seviyem ve SM yönetimi ile ilgili bilgi düzeyimi arttırmak gibi hedeflerim ise zaman içerisinde ilerlemeye devam edecek. Kendimden tatmin olup da, karşılarına tick atıncaya kadar da içim rahat etmeyecek.
Değişmeyen tek şey, değişimin kendisiyken; olduğum yerde saymaya niyetim yok. Her gün bir adım daha atarak hedefime erişmeliyim.
Kaydol:
Kayıtlar (Atom)