31 Temmuz 2009 Cuma

Sürgün Gemisi


Okyanusta kaybolmuş bir gemiydim
Benden ışığını esirgemeyen deniz feneri oldun.
Sana geldim limanım olman umuduyla,
Kucak açtın bana, sardın, sarmaladın.
Sevindim liman değil de ev buldum sanıp…
Çok sürmedi, yanıldığımı gösterdin.
Bana eşlik eden güzeller güzeli bir yata yer açmak için
Harcadın beni.

Zorla girmeye çalıştım evim sandığım yere,
Kapıların suratıma çarpıldığını göremedim.
Oysa o yat gezgindi,
Sen bilmiyordun.
Liman aramıyordu ki!
Neden açtın kapılarını?
O sadece ben geçerken uğramıştı sana…
Niye anlamadın ki onu?
Ev isteyen de,
Güvertesi buz tutmuş olan da,
Motoru çalıştıracak sıcaklığı bulamayan da,
O limandan bu limana
O güzel yatlar yüzünden
Her daim sürgün yiyen de
Hep benim.

Ne sen anladın bunu,
Ne de diğer tüm limanlar.
Yine sürgün yiyip gideceğim şimdi
Gözümü, yeni limanlar gösterecek yeni fenerlere dikip…

26.03.2009

İlk yazım...

Merhabalar,
Nasıl bir giriş yapacağıma dair uzunca bir süre kafa yorup da, bodoslama dalmaya karar vermiş olmam pek mantıklı gelmese de uygulayacağım... Neden blog yazmaya giriştiğimi ben bile tam olarak anlayamazken, açıklamaya kalkışmak saçma bir durum oluştururdu çünkü... Konuşmak istedim bol bol, yapamadım, yazdım söyleyeceklerimi aylardır, şimdi bunları paylaşma zamanı...
Vakit ayırıp okuyanlara teşekkürü borç bilirim...
Ceyda Topuz